30 Nisan 2010 Cuma
Deli Gömleği-Erinya
Deliliğin hikmeti olsa gerek
nicedir dilimi
burnuma değdirmeye çalışıyorum;
kokun burnumda hala ikamet ediyor diye.
Delilik üstüme biçilmiş kaftan!
Zihnimde ruhumla çatışan dizeler,
inceden bir ti duyuyorum
kubbeli mabetlerimde.
...................
O.B.
KUĞU
B-AŞK-ENT
26 Nisan 2010 Pazartesi
TÜKÜRÜK
ORTAK PAYDA
"Sana, bana, ona... Ortak paydayı kılan ne varsa, onlar için bir yazı... Hatta kesirli sayılara..."
Basınçlı kutular gibi sıkıştırılmış hayatlar arasında geçiyor ömrümüz. Yüzümüze buhranlar damlıyor gökyüzünün gözlerinden. Amorti avuntular vuruyor biletlerimize oynadığımız her şans oyunundan. Kırılan bütün umutlarımızı bir esrar nefesinden çıkan gri buğunun sırtına yükleyip gönderiyoruz tanrıya, yenisini iade etsin diye. İzlediğimiz her gösteride tavşanlar sıkışıp kalıyor sihirbazın şapkasında. Donmuş kiraz dallarına ayrı bir motif işliyor kan, katanalarla doğrarken çocukluklarımızı. Aynı rahimden düşmedik fakat aynı yerlerden düştük, aynı acılarla seviştik, aynı yalnızlıklarla yuvarlanıyoruz tepetaklak. Toplu yangın terapilerine katılıyoruz, kanıyoruz, kanıyoruz, kanıyoruz... Ama çoğumuzun da haberi yok birbirinden. Partimizi kursak, iktidarı sallayabilecek kapasitedeyiz. Alkol alıyoruz, sigara içiyoruz, dibe vurmuş şekilde yaşıyoruz. Kimse inkâr etmemeli, ben mutluyum diyen? –Yok işte! Köşebaşlarında takılan serserilerden tek farkımız, yalnızlığımızı şiirlerle bastırmamız, biraz daha süslü kelimelerle anlatmamız. Aslında hepimiz arabesk yaşamlar sürüyoruz. Belki sürülüyoruz çorak bir tarlada, acımasızca! Tanımadığımız hüzünler ‘saban’lar koşmuşlar ardımıza, ardımızdan ter akıta akıta koşuyoruz. Sabırdan dem vuruyoruz her dem, en demli hüzünlerde ayık gezemeyecek kadar insanız. Bir Tuvalete lavabo diyoruz mesela fakat lavaboya değil, tuvaletin deliğine işiyoruz? Dış görünüş olarak ‘güzel’ diye damgaladığımız bayanları tuvalet ihtiyacını karşılamıyor sanıyoruz ve bahsi geçtiğinde ‘iğreti duruyor’ diye laf geveliyoruz. O halde güzel kızlar pembe kaka yapmalı? Kibar olmayı, centilmen olmayı sıfır beden kelime kalıplarına indirgeyebilecek kadarız. Savaşta ölen çocuklara Starbucks’larda oturup şiirler yazabilecek kadar duygulu, mastürbasyon sonrasında pişmanlık duyup ‘keşke’ diyebilecek kadar da naifiz vesselam.
Aslında suçumuz yok, insan olmayı yine insanlardan öğrendik. Küçükken cebimize harçlık diye riya doldurdular, ‘yemezsen arkandan ağlar’ diye yalan tehditlerle bastırdılar midemizi. Kan öğrendik atalarımızdan, birileri tevazu diye bağırırken, öfke kokuyordu nefesi, ardında birikmiş ceset tepeleri... İki arada bir derede kaldık biz, kapalıçarşı esnafları gibi her kolumuza yapışan bir tarafa çekiştirdi, sündük, saldık kendimizi. Ruh yalanları boşaltıp, doldurmaya başladığında gerçekleri, kimse dokunmadı. Bu sefer de ortada kaldık bomboş, kimileri itekledi anarşist diye, kimileri ‘din’ tüccarlığı yapıp, peygamberlik tasladı, afaroz etti. Böylesine sıkışmış bir kimlikte anarşistlik çok hafif kalıyor nedense. Umutsuz görünen, dibe vurmuş ve bataklıkta yaşan insanlarız. Umutlarımızı en mahrem yerlerimizde saklıyoruz, bir gün kuruyabilir bataklık düşüncesiyle. Ve bizler; “Tarihin ortanca çocuklarıyız. Bir amacımız ya da yerimiz yok, ne büyük savaşı yaşadık ne de büyük buhranı. Bizim savaşımız ruhani bir savaş, en büyük buhranımız hayatlarımız.” **
**Figth Club.
BATUHAN DEDE
22 Nisan 2010 Perşembe
20 Nisan 2010 Salı
Ölü-n Şehir II
Ölü-n Şehir
Daracık sokaklarında İzmir’in
çıplak ayak,
serseri,
avareydim bir zamanlar .
Sana giden yollarımı önüme katıp,
dindirmeye çalışıyor gibiydim
acılarımı.
Merak ediyordum;
gözlerine değen yarım saat
kaç ömre tekabül ederdi?
Ya da yarım kalmış kaç nefesim
seni unutmak için ettiğim
kaç yemine eşdeğerdi?
Hayatımda hangi kadın ,
İzmir kadar güzel kalabildi rüyalarımda?
Ve başka hangi şehrin köşebaşları
sen kokardın böyle buram buram,
İzmir’den başka?
Artık sayısını unuttuğum
biçare aramışlıklarım vardı seni
delik ceplerimde.
Çok kez fayton takip ettim
belki sana götürür diye,
ama nafile...
Senden gizli,
çok soludum kordon havasını seninle,
aynı taşlara basmışlığımız vardır
kuvvetle muhtemel.
Fakat sen duyma-bilme;
İzmir biliyor ya ,
lanet olsun sadece o biliyor ya
yeter bana!
Her hakkım kendimde mahfuzken,
sen (ç)aldın özgürlüklerimi elimden
kahve kokulu bakışlarınla.
Aslında her terkediş
tecavüz sayılır bir başkasının ötenazi hakkına.
Ki sen haklarımın ırzına geçince,
geriye sadece
ruhumun leşi kaldı
secde eden gözlerine.
Şimdi reddedemediğim mirasın;
zihnime kazılı tek kare fotoğraf;
aşkımla yaşıt 3-4 yaşlarında çocuksun daha,
kırmızı başlıklı şirin bir kız.
Esmer tenine işlenmiş gül kurusu
dantel dantel saçlarınla
el sallıyorsun,
gülümseyerek,
katlimi ima eder gibi bana…
- Bildiğim 80 şehrim kaldı ceplerimde,
İzmir’e küstüm,
İzmir'i öldürdüm
İzmir'i gömdüm
sayende!
Batuhan Dede'ye-Ödeştik!
(Ne de olsa hepimizin bir köşesinde bir İzmir acısı vardır!)
O.B.
12 Nisan 2010 Pazartesi
ÖLÜNE MEKTUP
Cennetimde ölüler emekliyor,
ve akan ırmaklarda resmedilmiş yüzün
kabusum oluyor;
diriliyorum!
...............
o.b.
ve akan ırmaklarda resmedilmiş yüzün
kabusum oluyor;
diriliyorum!
...............
o.b.
ÖLÜNE MEKTUP (II)
ÖLÜNE MEKTUP (II)
Toplu ölümlerin baş müzakerecisi seçtiler beni
oybirliğiyle;
fakat gizliden gizliye
evlatlık veriyorum umutlarımı ölüme,
sende kalacaklarına
varsın yakın olsunlar cennete diye!
...............
O.B.
oybirliğiyle;
fakat gizliden gizliye
evlatlık veriyorum umutlarımı ölüme,
sende kalacaklarına
varsın yakın olsunlar cennete diye!
...............
O.B.
6 Nisan 2010 Salı
Süt
Mis gibi süt kokardı boynun buram buram,
ve ne hikmetse her defasında anam aklıma gelirdi.
Kim bilir,belki de Freud haklıdır;
her erkek kadınında,benzemeseler bile birbirlerine,
anasının kokusunu bulur!
O.B.
ve ne hikmetse her defasında anam aklıma gelirdi.
Kim bilir,belki de Freud haklıdır;
her erkek kadınında,benzemeseler bile birbirlerine,
anasının kokusunu bulur!
O.B.
Beddua
İçimde yankılanan yeşil gözlerinin
selasının kıblesı can damarımken;
ruhuna edilen duaların
dudaklardan çıkan ilk heceleri senle başlarken,
gözümün feri senden ibaret,
tadılan her acı sana delaletken
sana beddua etmeye
dilim varmıyor!
O.B.
selasının kıblesı can damarımken;
ruhuna edilen duaların
dudaklardan çıkan ilk heceleri senle başlarken,
gözümün feri senden ibaret,
tadılan her acı sana delaletken
sana beddua etmeye
dilim varmıyor!
O.B.
YARIM
A Capella
30 Mart 2010 Salı
VUSLAT
KABURGA HAPSİ
23 Mart 2010 Salı
Redd-i Terk
21 Mart 2010 Pazar
Mesela?
Ruhumun orta yerine kurulu bayram yeriydi varlığın;
fakat bu işte bu sefer bir terslik var!
Arife geldi sen yoksun!
...........
O.B.
fakat bu işte bu sefer bir terslik var!
Arife geldi sen yoksun!
...........
O.B.
17 Mart 2010 Çarşamba
Oysa ki!
Ölüm Sorgusu
9 Mart 2010 Salı
Söyleyemem
Boyumu aşan büyük harflerimle yazdıklarım,
gecenin karabasanı gibi çöktüler gırtlağıma.
Öteye beriye söndürdüğüm izmaritlerin kokusu sinmiş üzerime.
...........
O.B.
gecenin karabasanı gibi çöktüler gırtlağıma.
Öteye beriye söndürdüğüm izmaritlerin kokusu sinmiş üzerime.
...........
O.B.
Kiralık Aşk
Kadın piç;
kırmızı ruj kadar şehvet bakardı gözleri.
Kadın sürtük;
cigaranın son nefesindeki zehir gibi .
Kırmızı rugan ayakkabılarında yazar vizitesi ,
son esrar nefesinde söndürür geceyi.,
Fırfırlı eteği gerçeğin tek şahidi ,
masal saatlerinin sürtük prensesi …
Yastığının yanıbaşına iliştirilmiş tarife-i ücreti,
adını bile hatırlamaz adamın,yorgunlukta kesilmiş nefesi.
Üstünde paralı aşktan kalmış ter damlaları,
ve adının yankısı dolaşır bilindik bayram sabahları sırası.
Gözlerinin altyazısı çıkar makyajını temizleyince aynada,
romanların kötü kadını kadar sevilmez, bunu o da bilir aslında.
Kimliği bellidir halk arasında, barınamaz hiç bir sayfada,
bir çirkinin gözbebekleri kadar aşk etmez kadınlığı iki dünyada da.
Onyedilik bir yeni yetmenin ilkiyken,
yetmişlik bir dedenin belki de son nefesi…
Hevesi kursağında bir hayalin fahişe olmuş bedeni,
Ne duaya bakar gözleri,
ne de uğruna yazılmamış on küsur şiir aralar kanlanmış yırtık düşlerini.
Gündüz annedir cennete uzanır elleri,
gece gelir,o ölür ,olamaz eskisi gibi…
Batuhan Dede/Onur Akkaya/ Oğuz Bal/ Ersoy Kaan Çamcı/ Ö.S.Ö
1 Mart 2010 Pazartesi
Mefta!
Hunharca tecavüz ettiler yüreğime.
Biri değil ikisi değil onlarcası geçti üstünden...
Ellerin yosması oldu,el bağına götürdüler,
dağa kaldırıp parçaladılar içini!
.......
O.B.
Biri değil ikisi değil onlarcası geçti üstünden...
Ellerin yosması oldu,el bağına götürdüler,
dağa kaldırıp parçaladılar içini!
.......
O.B.
Belki de!
belki aramak istedin beni birkaç kez ,
ama sigara içtin belki aramak yerine,
belki de seviştin onunla;
sadece “bedeninin tapulu sahibi” adamla...
belki elleri gezinmiştir vücudunda...
.......
O.B.
ama sigara içtin belki aramak yerine,
belki de seviştin onunla;
sadece “bedeninin tapulu sahibi” adamla...
belki elleri gezinmiştir vücudunda...
.......
O.B.
Cahilliğim
yine mutlu bir çiftmiş gibi davrananalım
ne dersin?
yanak yanağa poz verelim yine;
ama bu sefer elimdeki revolveri dayayayım şakağıma.
benimkinden girsin,seninkinden çıksın çekirdek.
bu sefer bariz cinayet süsü versinler ölümümüze...
Aslında,
cahilliğime veriyorum;terkedilişimin sebebini idrak ederken çektiğim güçlüğü.
Beni aşan birşey olsa gerek zaten öyle değil mi?
Dudaklarımız birdi tek nefesi solurken hep, keza eller de ...
Cahilliğime veriyorum yar cahilliğime,şu çekip gidişini de
postası 15'e sokak arası kahpeliğine!
O.B.
ne dersin?
yanak yanağa poz verelim yine;
ama bu sefer elimdeki revolveri dayayayım şakağıma.
benimkinden girsin,seninkinden çıksın çekirdek.
bu sefer bariz cinayet süsü versinler ölümümüze...
Aslında,
cahilliğime veriyorum;terkedilişimin sebebini idrak ederken çektiğim güçlüğü.
Beni aşan birşey olsa gerek zaten öyle değil mi?
Dudaklarımız birdi tek nefesi solurken hep, keza eller de ...
Cahilliğime veriyorum yar cahilliğime,şu çekip gidişini de
postası 15'e sokak arası kahpeliğine!
O.B.
Vaka-i Tekrar
Bir yara daha kaç kez kabuk tutar?
Ve inadına kaç kez kanatılıp koparılır o kabuk
...........
O.B.
Ve inadına kaç kez kanatılıp koparılır o kabuk
...........
O.B.
Origamik Aşk
Masamın üstünde çok da güzeller
Sarı, siyah, kırmızı renkte
Elişi kağıdından sevgililer.
Her biri farklı biçimde,
ama birbirinden güzeller.
Bir düzine daha kâğıdım var
koleksiyonu genişletme amaçlı beklerler.
Bazen ellerim katlamaya gidiyor,
kiminin yüzü, kiminin gövdesi,
ötesi berisi biçimsizleşiyor;
mütemadiyen bunlarda zihnimin çöplüğünde yer alıyor.
Oldum olası anlamadım zaten
aşkın kimyasından,
bir de origami sanatından.
O.B
Sarı, siyah, kırmızı renkte
Elişi kağıdından sevgililer.
Her biri farklı biçimde,
ama birbirinden güzeller.
Bir düzine daha kâğıdım var
koleksiyonu genişletme amaçlı beklerler.
Bazen ellerim katlamaya gidiyor,
kiminin yüzü, kiminin gövdesi,
ötesi berisi biçimsizleşiyor;
mütemadiyen bunlarda zihnimin çöplüğünde yer alıyor.
Oldum olası anlamadım zaten
aşkın kimyasından,
bir de origami sanatından.
O.B
Kime Diyorum ki!
Ölesin varken gülesin gelir mi,
ya gidesin varken sevesin gelir mi?
Ellerin,ellerin ellerindeyken,
sol yanım dağlanıp dağlar ardına atılmışken,
acaba diyorum ölünce unuturmuyum seni...
...........
O.B.
ya gidesin varken sevesin gelir mi?
Ellerin,ellerin ellerindeyken,
sol yanım dağlanıp dağlar ardına atılmışken,
acaba diyorum ölünce unuturmuyum seni...
...........
O.B.
Kapı Komşusu
Kapı komşumdan şikayetçiyim ben!
Davetsiz misafir aynı zamanda
Aslında ben isterim gelip gitsin,
hal hatır sorsun
Ama öyle anlarda damlıyor ki;
Çok zamansız oluyor.
.........
o.b.
Davetsiz misafir aynı zamanda
Aslında ben isterim gelip gitsin,
hal hatır sorsun
Ama öyle anlarda damlıyor ki;
Çok zamansız oluyor.
.........
o.b.
Çivi
Örtme üstümü!
Bırak ayazda kalsın sana hasret kalan yerlerim.
Anma bir daha adımı sağda solda sakın,
kulaklarım çınlar uyanırım!
...........
O.B.
Bırak ayazda kalsın sana hasret kalan yerlerim.
Anma bir daha adımı sağda solda sakın,
kulaklarım çınlar uyanırım!
...........
O.B.
En Tuhaf Sabahım
bu sabah
her sabahkinden farklıydı.
etrafımda bir sürü insan
ağlıyor…
“ne oldu” diyorum
“neden ağlıyorsunuz”
kimseden cevap gelmiyor.
............
o.b. 28 mayıs 2008
her sabahkinden farklıydı.
etrafımda bir sürü insan
ağlıyor…
“ne oldu” diyorum
“neden ağlıyorsunuz”
kimseden cevap gelmiyor.
............
o.b. 28 mayıs 2008
İÇSES
Ruhumun düzülmemiş düzlemlerinde,
hayatımın portakal kabuğu biçeminde selülitli çarpık dayanakları var!
Küresel sevişmelerin meyvesi piç penguenler,
aç kalmış kutup ayılarının tecavüzüne mağruz bırakılmakta!
...............
O.B.
hayatımın portakal kabuğu biçeminde selülitli çarpık dayanakları var!
Küresel sevişmelerin meyvesi piç penguenler,
aç kalmış kutup ayılarının tecavüzüne mağruz bırakılmakta!
...............
O.B.
Selametle!
Bir hassiktirin anatomisini yaşadım say sevdicek
Gelmiş geçmiş en saçma sapan dizeleride doladım boynuna.
Ölümünle yeşerecek zaten baharım,
..........
O.B.
Gelmiş geçmiş en saçma sapan dizeleride doladım boynuna.
Ölümünle yeşerecek zaten baharım,
..........
O.B.
Bir Deli Öyküsü
Bir Temmuz öğleni doğmuşum
Sıcak bir Antalya gününde yani,
Sıcakkanlı oluşum bundandır belli ki;
İyi mi ettim kötümü ettim bilmem ama
Her doğum günümde "İyi ki doğdun" derler
Yalandan da olsa bana.
Garip bir çelişkidir doğuşum zaten
Seçme şansım olsaydı eğer
Mutlak kalırdım anne karnında
Ekmek elden,su gölden ne de olsa
Olmazdı da ne dert, ne gam, ne tasa
Gülerken ağlamak,ağlarken gülmek,
Derler ki deliye has bir marifet.
Dengesizliğime etiket ararken
Aniden farkettim beni içten içe yiyen
Kanı deli,ruhu değişken
Saçma sapan zat-ı muhteremi.
Bir deli var bende benden içeri
Ki şu hali en deli yani.
Eller gezinedursun
"Yumurta mı tavuktan Tavuk mu yumurtadan" çıkmazında İçimdeki çelişki aslında en çetini.
Düşümdükçe halimi
"Hay ben böyle..."yle başlayan cümleler kurarım
Ve aklımda büyük bir kaos beliriverir,
Sadece kendini seven bir egoist mi içimdeki,
Yoksa sevip sevip kavuşamayan bahtsız bir bedevi mi? Yani asıl soru şudur ki;
Aşk mı benden , ben mi aşktan çıkıyorum kim bilir ki?
Kimin kimden ya da neyden çıktığı meçhule kalırken,
Bir türkü tutturur içten içe ruhum;
"Uzun ince bir yoldayım gidiyorum gündz gece,
Bilmiyorum ne haldeyim gidiyorum gündüz gece" Yürüyorum ama nerede,deli saçması bir öyküde,
Akılsız başım elimde,amaçsız,sessizce.
Diyeceğim odur ki dostlar;
Bir garip Orhan Deli yatar içimde!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)